31 Mayıs 2012 Perşembe

kız arkadaşla pavyona gitmek

daha önce benzerini de duymadım ama yaşamak istemeyeceğim bir deneyim. itüsözlükte bir yazar yaşamış anlatmış:

bir gün evde oturuyoruz ve feci halde sıkılıyoruz.tüm o tabu, monopoly, puzzle oyunlarını elli kere hatim etmişiz.evin her yerinde de seviştik, yalan yok, evi değiştirme zamanı da gelmiş geçiyor bile. öyle bir sıkıntı ki, flash tv'deki pavyon programlarından birini izliyoruz.
derken bizim hatun:
- aşkım hiç pavyona gittin mi?+ (bu muhabbetin sonu hiç iyi bir yere gitmeyecek) evet bir kere canım- nasıldı?+ iğrenç bir yer, ben bile tiksindim- ya ben çok merak ediyorum pavyonu+ saçmalama, nesini merak ediyorsun ki- ortamı filan. hadi gidelim.+ hayatta olmaz ya, unut onu sen- gidiyoruz, hadi giyin üstünü+ ya güzelim çıldırdın mı sen?...
bir kadın kafasına bir şey taktıysa hayatta vazgeçiremezsiniz onu.yanında ben olmasam bile yapacaktı onu illaki.koç burcu inadı bu, başka hiç bir şeye benzemez.
neyse, yukarıdaki diyalog bir buçuk saat daha devam etti ve sonunda kendimizi ulus'ta valentin bar'ın önünde bulduk.
klasik pavyon muhabbeti, kapıda bir sürü adam; abi, yenge hoşgeldiniz fasılları filan, kapıdan girmeden önce son kez sordum kıza, "emin misin, bak dönebiliriz eve". "hayır, gireceğiz" dedi. "peki, sen kaşındın" dedim ve girdik içeri.
içeri girmemizle tüm gözler bizim üzerimize döndü. pavyondan kadın çıkartılır da, pavyona kadınla giren ilk bendim herhalde. konsomatrisler, müşteriler herkes bize bakıyor. bizimki bozuldu elbette bakışlardan ve koluma öyle bir sarıldı ki, tırnaklarının izi 2 sene geçmesine rağmen halen kollarımda duruyor.
en yakın masaya oturduk ve adeta yapıştı bana. içeride kulakları sağır eden bir ankara havası çalıyor. sahnede 3-5 adam konslarla göbek atıyorlar. masamızın önünden geçen her kons bizimkine kindarca bakıyor. işlerini elinden alacağını mı düşünüyorlar nedir? 
- ya aşkım, ben hiç sevmedim burayı, gitsek mi?+ (şimdi işkence sırası ben de) yo, bence güzel bir yer, daha erken birazdan eğleniriz- ya gidelim lütfen, herkes garip garip bakıyor bize+ boşver ya, bakarlarsa baksınlar. bir kız çağırayım mı masaya, arkadaş olur sana- ya manyak mısın sen ya, kız filan diyor, allahım nerelere geldim ben ya+ şuradaki sarışın nasıl bizi kesiyor bayadır- ya qatal allah aşkına götür beni buradan+ bir düşünmem lazım ama bundan önce bir söz almalıyım. benim gidilmeyecek dediğim bir yere, gidilmeyecek değil mi bundan sonra.- söz, allah belamı versin, olmaz bir daha
eve döndük ve allahı var, sözümden hiç çıkmadı ondan sonra.o gece pavyona gitmeseydik, muhtemelen kavga edip ayrılacaktık.gittik daha da bağlandı bana.hayat garip, bazen zar atmak gerekiyor, düşeş garanti değil de, ya çıkarsa umudu her daim.


Link

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder